Memur maaşınızın artması için bunu yapın!

→ Reklamlar ←
→ Reklamlar ←
Malum olduğu üzere, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile memur maaşları eşitlendi ve eşit unvana eşit maaş yürürlüğe girdi. Girmesine girdi ama, akşama kadar çalışmaktan canı çıkanla, o oda senin bu oda benim muhabbeti yapan personel aynı ücreti almaya başladı.

İşin adalet boyutu ise maalesef rafa kalkmış durumda. Özellikle işin yoğunluğu riski vb. objektif kıstaslar dikkate alınarak yoğun çalışma gerektiren birimlerde çalışan personelle işi az olan yerlerde çalışan personel arasında bir ayrım yapılması kaçınılmazdır.
KANUN DEĞİŞİKLİĞİ OLMADAN MAAŞ ARTTIRILABİLİR Mİ?
Bu soruya evet demek mümkündür. Ancak, nasıl yapılacağı ile tartışmasız gerçekleştirilmesi üzerinde ciddi bir çalışmayı gerektirir.
Maaş ödemesinde bazı unsurlar vardır ki genel olarak maaş artışı bu unsurlarda yapılacak değişiklikle sağlanır. Memur maaş katsayısı ile yan ödeme katsayısı maaş artışlarında baş aktördür. Ancak, maaş katsayısı ve taban aylık katsayısı ile yan ödeme katsayısının her memura aynı şekilde uygulandığı dikkate alındığında bu kalemlerde farklılığa gidilmesi bazı sıkıntıları beraberinde getirir.
Diğer yandan, maaş unsurlarının en önemli kalemleri arasında yer alan özel hizmet tazminatının tavanına kadar yapılacak artırımlarda kanuni değişikliğe gerek yoktur ve BKK ile arttırma mümkündür. Ancak, tavanı geçen artırımlarda değişiklik yapılabilmesi için kanuni değişikliğe gerek vardır. Tazminatların neler olduğu ise 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde tek tek sayılmıştır. Hal böyle olmakla birlikte, tazminatlarda meydana getirilecek bir artış genel dengeyi bozabilecek mahiyettedir.
Yine Maaş unsurlarının en önemli kalemleri arasında yer alan taban aylık göstergelerinde değişiklik yapmak için mutlaka kanuni değişikliğe gerek vardır. Dolayısıyla BKK ile taban aylık göstergeleri arttırılamaz.
Anayasa değişikliğinden sonra maaş artışlarının baş aktörleri olan katsayı değişiklikleri toplu sözleşmelerle yapılmaktadır.
ZAMLARIN TAVANI YOKTUR VE BKK İLE ARTTIRILABİLİR
Maaş unsurları arasında yer alan zam kalemlerinin kanunla belirlenmiş tavanı yoktur ve bu kalemlerde BKK ile değişiklik yapılabilmektedir. Böyle olunca da özellikle yoğun birimlerde çalışan personelin zamlarının arttırılması ile adil bir yaklaşım sergilenmiş olacaktır.
Bu bağlamda 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde yer verilen zamlar ise;
a) Niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara iş güçlüğü zammı,
b) Hayat ve sağlık için tehlike arzeden hizmetlerde çalışanlara iş riski zammı,
c) Sayıştay'a hesap vermekle yükümlü olan saymanlarla, vezne açığından malen sorumlu olan veznedar ve diğer görevlilere mali sorumluluk zammı,
d) Temininde, görevde tutulmasında veya belli yerlerde istihdam edilmesinde güçlük bulunan elemanlar için temininde güçlük zammı,
olarak sıralanabilir.
Yine 657 sayılı Kanunun 152 nci maddesinde; Bu zam ve tazminatların hangi işi yapanlara ve hangi görevlerde bulunanlara ödeneceği, miktarları, ödeme usul ve esasları ilgili kurumların yazılı isteği ve Devlet Personel Başkanlığının görüşü üzerine Maliye Bakanlığınca bütün kurumları kapsayacak şekilde ve 154 üncü madde uyarınca katsayının Bakanlar Kurulunca değiştirilmesi durumu hariç yılda bir defa olmak üzere hazırlanır ve Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulmaktadır.
ZAMLAR  ÖZELİNDE ADİL BİR ÜCRET ÖDEMESİ SAĞLANABİLİR
666 sayılı KHK ile birlikte aynı unvanlı personele aynı ücret verilmeye başlanmıştır. Ancak, bu uygulama ücret adaletini zedelemiştir. Çünkü, çalışma koşulları açısından son derece sıkıntılı birimlerde çalışan personelle çalışma ortamı son derece rahat olan personel aynı ücreti alır hale gelmiştir.
İşte bu noktada, niteliği ve çalışma şartları bakımından güç olan işlerde çalışanlara ödenen iş güçlüğü zammı üzerinde yapılacak bir çalışma ile adil bir düzenleme yapılabilir.
Askerlerin ücret yapısı incelendiğinde maaş unsurları arasında yer alan iş güçlüğü zammının oldukça yüksek belirlendiği görülecektir. Aynı durum zor şartlar altında çalışan memurlara da uygulanabilir ve adil bir sistem kurulabilir. Bu yöntemle personel dağılımında da adalet sağlanabilir. Bazı kamu kurumlarda oldukça zor şartlar altında çalışan personeli gördükçe, iş güçlüğü zammının objektif kriterler ışığında hayata geçirilmesinin hayati öneme sahip olduğu görülecektir.
Uygulamaya baktığımızda bazı kurumlar haricinde zamların aynı tutarda ödendiği görülmektedir. Halbuki bu unsurlar üzerinde yapılan çalışmayla son derece rasyonel bir sistem kurulabilir. Ümit ederiz ki popülist yaklaşım sergilediğimiz gibi bir algı oluşmaz da son derece zor şartlar altında çalışan personele bir ışık görünür.

(memurlar.net)
→ Reklamlar ←
→ Reklamlar ←
Yorum Gönder (0)
Daha yeni Daha eski